31 Ocak 2012 Salı

Hello Kitty forever :):):)

      Hello Kitty manyağı olduğumu duymayan kalmadı sanırım. -Çok abuk şeylerime kadar- hemen hemen her şeyde Hello Kitty var diyebilirim :) Bugün de bir arkadaşım ''hadi gözün aydın'' diyince, sabah sabah pek bir anlam veremedim. Hello Kitty' nin mobilya mağazasının açıldığını sonradan söyledi :):) Boş durmadım, hemen göz attım tabi. Gerçekten, çok geç dünyaya gelmişim dedim kendi kendime. Ben de bebek odamın pembiş Hello Kitty' li olmasını isterdim :):) 
     Gerçi geç kalmış değilim. Pembiş bekar odamı hala Kitty aynasıyla, şifoniyerle falan süsleyebilirim :):) 






      Aynaya ve dolaba bayıldım diyebilirim. Ayrıntılı bilgi için: hellokittymobilya.com

30 Ocak 2012 Pazartesi

Ayakkabı aşkı adına...

      Oooooofffffffffff Ooooooffffff ! Arkadaşlarımın hepsi yavaş yavaş nişanlanmaya, evlenmeye başladı. Kendi ablam da öyle. Ama benim en büyük sorunum, erkek arkadaşımın olmaması falan değil, ne giyeceğim =)))
     En yakın nişan tarihi: 25 Şubat (İzmir). Şimdiden o gün ne giyeceğim korkusu sardı bile beni. Birkaç  bir şey buldum sayılır. Son zamanlarda Kurt Geiger' in sitesine sarmış durumdayım ve indirimler de devam ediyorken birkaç bir şey beğendim sayılır. Hep yaptığım gibi sondan başlıyorum. Önce ayakkabı beğenip, sonra da kıyafetimi ayakkabıma göre ayarlıyorum. Evet, biraz tersim =)) 
      Kurt Geiger' den beğendiklerim de; 

Ben turuncu ve pembe renkli olanı daha çok beğendim ama mavi de fena değil gibi =))
Fiyatları da indirimde olduğu için gerçekten çok uygun.. Siz de bir bakın derim. Hele ki düğün sezonlarında baya bir kurtarıcı olacak cinstenler.

23 Ocak 2012 Pazartesi

Taşlı bebe yakalar...

      Bu yıl bayıldığım trendlerden birisi de bebe yakalar. Boş durmadım birkaç tane edindim bile. En son aldığım yine bir tasarım harikası, ilk fırsatta siyah renk düz bir mini elbise ile kombine edeceğim. Evet, bayılarak aldığım yakam bu :)))


Tasarımcısı ile meslektaş da çıktık :):) Gerçekten çok sıcakkanlı, hoş birisi. Ayrıca sadece yaka tasarlamıyor; ayakkabı-bottan tutun da atkılar, bereler, eldivenler, apoletler, takılar.. Gayet geniş kapsamlı tasarladıkları..
Ben facebook aracılığıyla aldım fakat sonradan öğrendim ki gittigidiyor' da dükkanı varmış. Ulaşmak isteyenler için: butik_tash

17 Ocak 2012 Salı

Süslü püslü tırnaklar..

      Düz renk ojelerin, french manikürlerin teker teker terk edilmeye başlanmasıyla yeni bir furya ortaya çıktı: Tırnak süsleri.. (tırnak süsleri diyerek genelleme yapıyorum; aslında taşları, folyoları, damgaları vs. mevcut)
      Ben de şimdiye kadar çok fazla dikkat etmezdim, ellerimin manikürlü ve temiz olması benim için yeter de artardı bile. Fakat son zamanlarda yenilik arar hale geldim. Neon renklerden, çatlayanlardan bir sürü renk denedim; hayatta sürmem dediklerimi bile. Giderek alışkanlık halini alıyor bu durum tabi. Derken Konad' ın diskleri ile tanıştım. Tek kelimeyle şahaneler =)) İlk diski ebayden söylemiştim. Sonradan öğrendim ki Türkiye' deki distrübitörlüğü ozgurcepazarlama.com' a ait. Hemen bir göz atın derim.
      Ayrıca tüm disklerdeki desenlere ait demo diskleri de yapmışlar. Sanırım kendimi tutamayıp m57 ile onlardan da alacağım =)))
      Uygulaması gerçekten çok kolay. (Tabi bu disklerin yanında damga ve sıyırıcı da olmak zorunda =))



      Uygulamayı yaptıktan sonra temizlemesi de sadece asetonlu pamuğa kalıyor.
      Birkaç örnek =)))

16 Ocak 2012 Pazartesi

kahve,fincan,saray fincan,porselen.. Kısaca Galeri Set..

      (Yine herkes Altın Küre hakkında yazarken, ben bu konuya girmeyeceğim bile =)) Yazımı yazarken fincanların foto.larına baktıkça eriyorum zaten. Fincanlar, desen ve şekil itibariyle çok cezbedici. Resmen ''al beni, daha ne duruyorsun'' diyorlar. Hangi fincanlar mı? İşte bunlar =)))

                6 renk seçeneği ile saray porselenleri.. Tek kelimeyle muhteşem..

                                        Yine 6 renk seçeneği ile saray fincanları..

              ATATÜRK' ün de kullanmış olduğu fincan modeli; ATA fincan..

                          Fincanların 6 lı ve 2 li olarak tepsili modelleri de mevcut..
     
      Ben sadece kahve fincanları ve tepsilerine yer verdim. Ama koleksiyon sadece bunlarla sınırlı değil; çay kaşıkları, ibrikler vs. gayet geniş kapsamlı.
     


                                   ( Adres: Mısır Çarşısı No: 78 )

11 Ocak 2012 Çarşamba

blogum artık 1 yaşında :):):)



                           Tam 1 yıl önce bugün, blog hayatıma ''Merhaba''dedim :):):)      

10 Ocak 2012 Salı

Wicked by İpek YAYLACIOĞLU..

      İpek Yaylacıoğlu' nu, hepimiz oyuncu olarak tanıdık. Şu sıralar koleksiyonunda gelin şapkalarına vs. yer vermesinden ötürü, yakınen takip ettiğim genç bir tasarımcı aslında.
     Ne zaman evlenirim bilmiyorum (daha adayımın bile olmadığını göz önünde bulundurursak baya bi zaman var önümde =) ama kesinlikle klasik bir gelin olmayacağım kesin. Umarım buna karşı çıkacak bir damat adayı ile karşılaşmam. Klişelerden gerçekten hiç hoşlanmıyorum, her şey bir kere yaşanacak ve çok özel olmalı bence. Tek sadık kalacağım şey; gelinlik rengim olur. Ama onu da kesin renklendirmeyi başarırım ben =))
     İşte İpek Yaylacıoğlu da tam bu arada devreye giriyor. Klasikleşmiş duvak yerine alternatif sağlıyor. Gerçekten ben çok başarılı buluyorum. Olur da yakın zamanda evlilik gibi bir düşüncem olursa - çok zor ama kısmet - kesinlikle birlikte çalışmayı isteyeceğim isimlerden. Neyse lafı çok uzatmadan birkaç örnek =))



 
     
     

4 Ocak 2012 Çarşamba

herkese musmutlu yıllarrr :):):)

      Yeni yılın ilk yazısı için geç kalmış bile sayılabilirim. Başlamadan önce, umarım 2012 hepimiz için diğer yıllardan daha da iyi olur.
     Yeni yıla hepimiz çok faklı yerlerde girdik. Ben de boş durmadım. Atladım İzmir' e gittim; oradan da Alaçatı' ya... Gerçekten kalbim Ege'de, tadı damağımda kaldı =))
      Arkadaşlarım sağolsun çok güzel bir yere rezervasyon yaptırmışlar : ''Agrillia Restaurant''. Anlatılmaz, yaşanır diyorum sadece =)) Çok güzel bir şarap eşliğinde yenen yemekten sonra, saat 12' yi vurmadan bizim için sokaklara akma zamanıydı. Sokak partileri de çok güzel organize edilmiş. Yalnız tek sorun, yağmur yağmasıydı. Yılbaşına kadar İzmir' de güneşli bir hava hüküm sürüyorken o gece -hatta Alaçatı yolunda- bir yağmur yağdı, gece boyunca dinmek bilmedi. Ayakkabılarımı da mahvetti =)) Ama her şeye rağmen çokkk güzeldi. 
     Bu arada birkaç foto. ekliyim hemen =))