Bir heyecandır aldı başını gidiyor. İnsanın evlilik konusunda aceleci ve baskıcı bir sevgilisi olunca, yavaştan yavaştan ev ile ilgili şeyleri araştırmaya başlıyor. Mesela, önce evle ilgi sitelere üye olunuyor; altıncıcadde ve westwing gibi :):): Sonra kampanyalarda ne varmış ne önemliymiş, bunlar öğreniliyor. Bloglar da cabası tabi :):):
Uzun süredir altıncıcaddede kampanyada olan ve özel tasarım mobilya markası (Name Design Studio) dikkatimi çekti. Sanırım tercihimi buradan kullanacağım. Tam benim tarzımı yansıtıyor.
Mobilyaların rengini, formuna bayıldım. Sevgilim de umarım benimle böyle renkli bir evde yaşamak isteyecek ve tercihlerime sesini pek çıkarmayacaktır. :):):)
26 Haziran 2012 Salı
19 Haziran 2012 Salı
Ne giysem ???
Bütün bir yıl tasarımcıları yazarsın, kim ne giymiş takip edersin, dergi karıştırırsın ama büyük gün yaklaştıkça kendine bir şey bulamazsın. Gerçi daha çok var ama ay dediğin çok çabuk geçiyor. Şimdiden bakmak lazım :):):
Benim favori markalarımdan Sagaza Madrid' in yaz koleksiyonuna gözüm ilişti. Çekimlerde model olarak Merve Boluğur ön planda :):): Birkaç elbiseye takıldım diyebilirim. İnsanın sevgilisi hasta bir Bursasporlu olunca ve mint yeşili halihazırda trendken bu renkten yana şansımı kullanmak isterim tabiiki de :):): Gözüme ilişenler :):):
4 Haziran 2012 Pazartesi
24/05/2012 :):):
Yine çok ara verdim yazmaya :(:(: O kadar yoğunum ki zaman nasıl geçiyor anlamıyorum. Bu postu uzun bir süreden sonra, ısınma postu olarak değerlendiriyorum :):): İçimden ne yazmak geliyorsa onu yazacağım :):): Dikkat! duygu yüklüdür :):):
Hayat gerçekten çok garip. Her şey beklenmedik bir anda geliyor. En hazır olmadığın zamanda aşk çalıyor kapını, en hayata tutunduğun zamanda ölüm... Belki de beni bu duygu yüklü postu yazmaya iten, dün geceki yaşananlar.
Bir yandan hayata tutunma, ölüm-kalım savaşı.. Bir yandan da yeni başlayan ilişkinin tomurcukları. Her ikisi de başlangıç; sevdikleri açısından onsuz bir hayatın, bizim açımızdan BİZ' li bir hayatın...
Her ne kadar sevgilimin bu posttan haberi olmasa da bir gün bu yazımı okuduğunda vereceği tepkiyi çok merak ediyorum. Umarım bana da filozof etiketini yapıştırmaz :):):)
Zamanında çok şaşırırdım, başıma gelmeden önce :):):) Bir insan, kısa bir süre içinde nasıl olur da birisini bu kadar hayatının odak noktası yapar diye. Demek ki fazla düşünmemek gerekiyormuş, başıma gelince anladım :):): Çok iddialı ve erken konuşmak hiçbir zaman hoşuma gitmemiştir ama şu an gerçekten her şey çok farklı.
Sevgilim şımartmaya başlıyorum seni, hazır ol :):): Sana, "Seni Seviyorum" kelimesini ilk bugün söyledim (hatta 11.32 de) . Tanışmamızdan bu yana "her zaman daha hazır değilim, daha zaman lazım" desem de anladım ki aslında ben her şeye çoktan hazırım bile :):):
Bir insanın doğru insan olduğunu anlamak için yıllar geçirmeye hiç gerek yok; bir konuşması bir davranışı aslında her şeyi belli ediyor. Ve o an, işte bu diyebiliyorsunuz. Ben hayatımın aşkını bulduğuma tüm kalbimle inanıyorum. Umarım; hepimiz için her şeyin en iyisi, en hayırlısı olur. Sevgilim aç kulaklarını ve beni şu an daha da iyi dinle.
SENİ SEVİYORUM
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)